Hepimizin bildiği gibi son yıllarda teknolojinin hızlı gelişimiyle pek çok sektörde robotik ve yapay zeka daha da önem kazandı. Bu sektörlerden birisi de hiç kuşkusuz sağlık sektörü oldu. Robotik cerrahi alanının gelişmesiyle herkesin aklına şu soru gelebilir: “Ameliyatlarımızı artık robotlar mı yapacak?”. Bu yazımızda robotik cerrahiden ve sorumuzun cevabından bahsedeceğiz.
Kendimiz veya bir tanıdığımız farklı sebeplerden ötürü ameliyat olmuş olabilir ve bu ameliyatlar genellikle halk arasında açık ameliyat olarak bilinen iyileşmesi zor ve hasta için sıkıntılı süreçler doğuran bir dizi sorun yaratır. İşte tam burada yardımımıza robotik cerrahi olarak bilinen Da Vinci robotik cerrahi sistemi koşar. Robotik cerrahi, laparoskopik cerrahi olarak adlandırılan kapalı ameliyatlar için ileri teknoloji ürünü olan cerrahi robot ile uygulanmasıdır.
Da Vinci robotu ilk olarak uzun süreler uzayda kalan astronotların acil durumlarında uzaktan müdahale edebilmek amacı ile NASA tarafından üretilip sonrasında ise harp cerrahisinde uzaktan ameliyatlar yapılmaya başlanmıştır. Robotun prototipi 1997 yılında çıkarılmış ve ilk olarak kolesisektomi ameliyatı (safra kesesi ameliyatı) ile denenmiştir. 2000 yılında Amerika Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) onayı ile ilk olarak kardiyovasküler cerrahide sonrasında ise üroloji, genel cerrahi ve jinekolojide kullanılmaya başlanmıştır. İlerleyen süreçlerde ise üroloji, kardiyovasküler cerrahi, genel cerrahi, jinekoloji, KBB, plastik cerrahi, ortopedi, göğüs cerrahisi ve çocuk cerrahisi gibi pek çok farklı alanda kullanılmaya başlanmıştır. Bu alanlarda daha çok kitle, kötü huylu tümör, miyom gibi yapıların çıkarılmasında kullanımı daha yaygındır.
Da Vinci robotunun bölümlerine ve çalışma prensibine gelecek olursak, Da Vinci robotik cerrahi sistemi üç bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler sırasıyla cerrah konsolu, robotik kollar ve görüntü sistemidir. Cerrah konsolu, operasyon sırasında robotun kollarının cerrah tarafından hareket ettirilebildiği paneldir. Robotik kolların uçları, konsolda oturan cerrahın elinin tüm hareketlerini aynen iletme ve titremeleri en aza indirme özelliğine sahiptir. Bu özelliği de sorumuzun cevabını almamıza yardımcı bir özelliktir. Sanılanın aksine operasyon sırasında cerrah kontrolü ile işlemlere devam edilir. Yani robot kendi başına ameliyat yapamaz. :)
Konsoldaki cerrah operasyonlarını oturarak ergonomik ve konforlu bir şekilde yapar. Bu şekilde günde birden çok ameliyat gerçekleştirilebilir. Görüntü sistemine gelecek olursak da robotik kollar arasında yer alan üç boyutlu robotik lens sayesinde dokuların derinliği yüksek çözünürlüklü olarak görüntüler ve büyütme özelliği sayesinde dokuların detaylarını büyütür. Bu durumda cerrah operasyonun detaylarını derinlik algısıyla birlikte gözlemleyebilir. Son olarak robotik kollardan bahsedecek olursak da robot dört kola sahiptir. Bunlardan biri üç boyutlu kameranın bağlanması içindir diğer üç tanesine ise ameliyata göre farklı cerrahi enstrümanlar takılarak cerrahi işlemler gerçekleştirilir.
Avantajlarından bahsedecek olursak da dokulara minimum zarar verme, hızlı iyileşme ve cerrahlar için uzun süreli konforlu ameliyatlar örnek olarak verilebilir.
Son olarak sevgili okurlarım teknoloji ve yapay zeka gelişmeye devam ettikçe başta sağlık olmak üzere çeşitli sektörlerde yeni girişimlere ve teknolojilere şahitlik edeceğiz. Bu serüvene bizlerin de katkı sağlaması dileğiyle.
Comments